Category: Tirkî

Faili Meçhuller, Devlet ve PKK/KCK

Murad Ciwan’ın CİHAN’dan Emrullah Bayrak’ın sorularına verdiği cevaplar Türkiye 1990’lı yıllardaki derin devletin faili meçhullerini tartışırken; şimdi de PKK’nın infazları tartışılıyor. Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı, PKK’nın infazlarına yönelik soruşturma da başlattı. Meclis İnsan Hakları Komisyonu da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Bu Cuma günü de İbrahim Güçlü PKK’nın infazlarına yönelik savcıya bilgi verecek.

Read More

Hamidiye Alayları’na farklı bir bakış açısı

(Mûrad Ciwan, 2011 sonbaharında İstanbul’da Ekopolitik’in merkezinde Hamidiye Alayları ile ilgili bir seminer verdi. Aşağıdaki tekst, verilen seminerin ses bant çözümünün redakte edilmiş, gözden geçirilmiş ve bir ölçüde genişletilmiş biçimidir.) Ergün Yıldırım: Mûrad Ali Ciwan’ın biyografisine baktığımız zaman hem uğraş alanları, hem de mekânlar açısından sürekli hareket halinde olan bir kişilik görüyoruz. Bu, aslında düşünen insanlar açısından

Read More

Dayatılmış anayasadan sözleşme anayasasına

17-18 Eylül’de Diyarbakır’da yapılan Türkiye’de Kürdistan Konferansı’na yeni Türkiye anayasası ile ilgili olarak sunulan tebliğ:   En yaygın ve kısa tanımla anayasalar; ‘toplumsal sözleşmeler”dir. Bu tanım, yurttaşların eşit koşullarda özgür iradeleriyle yaptıkları bir sözleşme olarak algılandığında, Türkiye’de bugüne kadar yürürlüğe giren hiçbir anayasanın “toplumsal sözleşmenin ifadesi” olduğu söylenemez. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana yürürlükte

Read More

Türkiye ile Irak Kürdistan Bölgesi ilişkileri; geçmiş ve gelecek

30 Ekim 2009’da Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çaglayan ve beraberlerindeki 70 kişilik heyetin Irak Kürdistan Bölgesi’nin başkenti Erbil’e (Hewlêr) resmi bir ziyaret yapması ve başta Bölge başkanı ile başbakanı olmak üzere üst düzey yetkililerle görüşmesi, bu ülke ile sözkonusu bölge arasında uzun bir dönemdan beri varolan ve gelgitlerle,

Read More

“Yedi düvelle savaş”

Ben Türkiye´nin 28 Şubat 1997´den bu yana darbeyle düzenlenmiş bir tezgahla yönetildiğine inananlardanım. Darbenin özgün karekterine bağlı olarak işbaşındaki hükümet,üniversite rektörlükleri, sivil örgütlerin konseyi, yüksek yargı organları ve basın konseyi hem varolan yasaları hem de kendi mesleki ahlaki değerlerini çiğneyerek “darbe hukuku” denen bir kanundışılıkla işliyorlar. Parlamento, içindeki darbeci işbirlikçiler aracılığıyla esir alınmış, darbeye kılıf

Read More

Geçmişi geleceğe bağlayan anılar

Mehdi Zana, Musa Anter, derken değerli aydınlarımızdan biri daha anılarını yayınladı. Yılların genç ruhundan, dinamizm ve enerjisinden hiç bir şey eskitemediği deneyimli aydınımız Dr. Naci Kutlay´ın anıları da gün ışığına çıktı. Anılara büyük bir zevkle gömüldüm, doğrusu bitiremeden de elimdan bırakamadım. Kürt toplumunun geçmişine ışık tutan tarihsel, bilimsel edebi araştırma ve ürünler bakımından oldukça yoksul

Read More

Barbarlık bataklığında bir ülke: Türkiye

Radyo ve televizyon yayıncılığında devlet tekelinin kırılması, özel radyo ve televizyon kanallarının açılması, resmi Türkiye görüntüsünün kaybolup resmiyet süzgecini yırtabilen gerçeklerin değişik boyutlarıyla günyüzüne çıkmasına olanaklar yarattı. Aynı nedenlerle, şimdi daha az bir yanılgıyla, Türkiye’yi yönetenlerin ne oldukları, hangi çap ve kıratta oldukları ya da toplumsal olayların neden, gelişme ve sonuçları görülebiliyor. Öte yandan iletişim

Read More

Musul gerçeği ve “tarihi haklar” masalı

Irak´ın egemenliği altındaki Güney Kürdistan´da peşmergelerin son iki yıl boyunca elde ettikleri başarılar ve İran-Irak savaşında Irak BAAS rejimi aleyhinde oluşan denge değişikliği, Türk burjuva basınında Kerkük ve Musul´un işgal isteklerini hızla kabarttı. Son iki yıllık gelişmeler gösterdi ki, Irak rejimi sıkışıp yenilme tehlikesiyle yüz yüze geldikçe, Güney Kürdistan´da bağımsız bir Kürt devletinin kurulacağı endişesi,

Read More

»Kürt Çağı»

Son yıllarda, en çok değinilen konuların başında çağımızın niteliğine ilişkin saptamalar geliyor. Özellikle 1990’lı yıllara girdiğimizden bu yana, saptamalar, ikibinli yıllara yapılan göndermelerle birleştirilerek sunuluyor. Gerçekte zamansal özellikleri bakımından iki binli yıllar bin dokuz yüzlü yıllardan pek farklı olmamalarına ve onların doğal ardılları olmalarına rağmen, sanki her şeyleriyle bambaşka özellikler göstereceklermiş, bir bitişi noktalayacak yepyeni

Read More

Hegemonyacılığa misilleme

  Erbakan’ın Mısır, Libya ve Nijerya gezisi ve ardından Mısır’daki bayraksız karşılama ile Kaddafi’nin basın toplantısında Küretlere ilişkin söylediği çok doğal sözler nedeniyle koparılan fırtına bir türlü dinmek bilmiyor. Çok çey söyleniyor, yazılıyor. Ama dikkatimi çeken bir şey var: ne basın ne de politikacılar bir kez bile olsun sözkonusu karşılama ve demeçlerin nedenlerine değinmiyorlar. Nedense

Read More